Böbrek yok
İçerik
Şeker, tansiyon, böbrek iltihabı gibi 60 yaşında yüksek tansiyon sonucunda gelişen kronik böbrek yetmezliği bazen bacaklarda ödem ve kronik yorgunlukla kendini gösteriyor.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanları hastalarda bu belirtilerin dikkate alınması gerektiğini böbrek yok, geç kalmadan doktora gitmeleri noktasında uyardı.
Kronik böbrek böbrek yok hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Kronik Böbrek Yetmezliği Nedir? Doğrudan böbreği etkileyen nefritler, böbrek ve idrar yolu taşları, doğumsal ve genetik hastalıklar, böbreğin yapısal bozukluklarının yanı sıra şeker hastalığı, yüksek tansiyon, ateroskleroz, romatolojik hastalıklar, enfeksiyonlar ile doğumsal ve genetik sendromlar pek çok organ ve sistemin yanı sıra böbreği de tutarak kendilerine özgü klinik durumlar meydana getirirler.
Bu tabloların örneğin, şeker, tansiyon, nefrit, taş, enfeksiyon veya romatolojik hastalıklara bağlı olanlar erken evrede tanınır ve uygun şekilde tedavi edilebilirse tamamıyla veya önemli ölçüde tedavi edilebilir.
Ancak çoğu zaman tanı ya geç konur ya da hastalığın doğası gereği ilerlemeye eğilim gösterir. İşte bu ilerleme sonucunda böbreğin iş gören yani kanı temizleyip idrarla vücuttaki metabolizma faaliyeti sonucu oluşan üre, kreatinin gibi atıkları, toksinleri atan birimleri önce yavaş daha sonra hızlı biçimde yok olup bağ dokusunda dönüşür. Böbreklerin yapısı bozulur, küçülmeye başlar.
Böbrek Yetmezliği
Çoklu kistik böbrek hastalığında böbrek küçülmez ancak anormal yapıda büyük kistlerle dolu bir şekil alır. Eğer altta yatan hastalık biliniyor takip ediliyorsa böbrek yok daha kolay olur. Sinsi seyirli olanlarda ise böbrekteki hasarın özelliği ve miktarına bağlı olarak tansiyon yükselmesi, kronik yorgunluk, halsizlik, gece idrara çıkma, ağız kokusu, su içme ihtiyacının artması, bacaklarda başlayan ödem gibi belirtiler olabilir.
Maalesef, özellikle gençlerde, belirtiler ancak ileri evreye geldikten sonra ortaya çıkmaktadır. Her şeyden önce hastalık akla gelmelidir. Kontrolsüz hipertansiyon durumlarında, 30 yaş altı hipertansiyonu olan kişilerde, diyabetli olanlarda, sık idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerde, sık taş düşürenlerde, koroner kalp hastalığı olanlarda, ödemi olanlarda, ailesinde böbrek hastalığı olanlarda, açıklanamayan kansızlığı bulunanlarda, bir çok organ ve sistemi hasta olan kişilerde böbrek hastalığından kuşku duyulmalıdır.
Böbrek hastalıkları yeni başladıkları akut dönemde-ki bu dönemde kabaca 3 aylık bir süreye denk gelir- tanınırsa iyileşme veya kontrol tutarak yetmezliğe ilerlemesini önlemek ihtimali vardır. Kronik böbrek hastalığının laboratuvar tanısı kreatinin ve üre değerlerinin yükselmesi ile konur.
Bu yükselmenin sebebi böbreğin temizleme gücünün azalmasıdır. Ayrıca yetmezliğin derecesine bağlı olarak başta kansızlık olmak üzere bir çok metabolik bozukluk tabloya eşlik eder. Böbrek Yetmezliğinin Kaç Evresi Var? Akademik olarak değişik sınıflamalar yapılmaktadır.
Böbrek Nakilli Olarak Kreatinin Seviyesi Kaç Olmalı?
Pratikte hafif, orta, ileri ve son dönem diye evrelere ayırabiliriz. Bu evreleme böbreğin süzme miktarına göre yapılmaktadır. Bu miktar klinikte kreatinin —ki kaslarımızda oluşan artık bir maddedir- düzeyine göre hesaplanarak bulunur.
- Kadınlar için toplam kalp sağlığı çalışma kitabı
- İdrar yaparken yanma veya ağrı Mide bulantısı ve kusma Kötü kokan veya bulanık olan idrar Böbrekler neden iltihaplanır?
Yetişkin bir insanda böbreğin süzme gücünün yarısı, böbreğin kalıcı doku kaybı sonucunda kalıcı olarak kaybolursa kronik böbrek hastalığından bahsedilir.
Bu evreye gelmiş böbrek hastalığı ilerleyerek diyaliz tedavisi veya organ naklinin gerekli olduğu son evreye ilerlemesi beklenir. Ancak gerçekte her hasta son evreye ilerlemez. Hafif böbrek hastalığı olan, tansiyonu kontrol altına alınmış, riski düşük hastalar yıllarca bu evrede kalabilir.
Orta ve ileri evredeki hastalar ise bu kadar şanslı değillerdir, ilerleme yavaşlatılsa bile son evreye gelmeleri, kaçınılmaz olmaktadır. Erken Teşhis Sonucu Nasıl Değiştirir?
Akut dönemde tedavi edilen ve tamamıyla iyileşen glomerülonefrit tipi böbrek hastalıkları bazen nüksedebilir. Eğer hekim takibinde çıkmamışlarsa bu durumlarda başarılı şekilde tedavi edilir.
Please wait while your request is being verified...
Diyabetli bir hastanın kan şekeri düzenli, kan basıncı kontrollü, poliklinik takipleri uygunsa veya ailevi akdeniz ateşi FMF olan bir kişi tedavisini düzenli alıyorsa hiç böbrek hastalığı gelişmeyebilir. Bu nedenle sistemik dediğimiz böbreği de tutabilen hastalıkların etkili tedavileri ve hastaların düzenli takipte kalmaları gereklidir.
Bazı böbrek hastalıkları doğaları gereği ilerlemeye yani kronikleşmeye eğilimlidir. Bu tip hastalıklarda tablonun değişmez elemanları olan tansiyon yüksekliği ve idrarla protein kaybının belirli ilaçlarla kontrol altına alınması, tuz böbrek yok proteinli gıdaların kısıtlanması ilerleme hızını düşürmektedir.
Diyabet, hipertansiyon gibi böbreğin tutan sistemik hastalıklarda esas hastalığın tedavisi ihmal edilmemelidir.
Böbrek hastalığı
Ne kadar iyi kontrol altında olursa, böbreğin hastalanma ihtimali o kadar azalır. Böbrek yok altta yatan neden ne olursa olsun, kan basıncını kontrol altına almak, nereden gelen tuz olursa olsun tuzu azaltmak, hayvansal proteinleri öğünlerde azaltmak, kilo vermek, sigarayı bırakmak, kontrolsüz ağrı kesici, iltihap azaltıcı ilaç kullanmamak, acil koşullar hariç nefroloji veya iç hastalıkları uzmanına danışmadan kontrast madde boya verilen tomografi, anjiografi grafi çektirmemek gerekir.
Belirli aralıkla böbrek yok takibe gelmek gerekir. Ayrıca kan şekerinin kontrolü, alkali tedavisi, ürik asitin böbrek yok gibi diğer ilaç tedavileri de verilebilir. Kronik böbrek yetmezliğinde pek çok faktör etkili olduğundan bütün bu faktörlerin beraber kontrol edilmesi gerekir. Örneğin tuzu azaltmadan ilaçlara rağmen kan basıncını kontrol edemezsiniz.
Uygun tansiyon ilacı kullanmadan idrarda protein kaybı azalmaz. Kilo veremezseniz tansiyon, şeker kontrolü zor olur.
Alkali tedavisi verseniz de hayvansal proteini azaltmadan böbreğin bozulmasını yavaşlatmazsınız. Hastaların bir nevi umutlarını sömüren, internette bol bol tavsiye edilen gilaburu, cranberry, biberiye, kantorun, kudret narı acı kavun ile Çin kaynaklı bitkisel tedavilerin hiçbir yararı olmadığı gibi özellikle Çin kaynaklı bitkisel tedaviler hastalığın ilerlemesini arttırabilir.
Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir: Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da böbrek yok hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
Ancak bilimsel çalışmalarla kanıtlanmamıştır. Diyaliz Hangi Durumlarda Öneriliyor? Bu durumda böbreğin yerine geçecek tedavilere ihtiyaç duyulur. Bazen acil koşullarda kateter takılarak diyaliz tedavisi yapılır. Aksi takdirde tedavi başlanmazsa hasta kaybedilebilir. İki tür diyalizden söz böbrek yok.
Birincisi, periton katateri ile yapılır.
Yani hastanın karın boşluğuna bir tüp yerleştirilir. Diyaliz sıvıları bu tüp aracılığıyla hastanın karnına verilir.
Böbrek İltihabında En Çok Merak Edilen Sorular!
Çok küçük olduğu için kataterin varlığı hastayı rahatsız etmez. İkincisi, hemodiyalizdir. Bu yöntemle hastanın kirli kanı diyaliz makinesine alınarak temizlenir, ardından kan tekrar hastaya verilir.