Yüksek tansiyon döküntüsü. ASTIM Nedir? | Tıp Fakültesi
İçerik
Bu hastalık İmmün bir hastalıktır. İmmün hastalıklar bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar nedeniyle vücudun kendi yapılarına saldırdığı hastalıklardır.
Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak yüksek tansiyon döküntüsü özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir: Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
Trombositopeni, yani trombosit kan pulcukları sayısının düşüklüğü ile seyreder. Trombosit sayısının düşüklüğü deri içine kanama nedeniyle oluşan peteşi ve ekimoz çürük dediğimiz kırmızı-mor renkte döküntülere sebep olur. Şekil 1.
Trombositler kan pulcukları kanın en küçük hücresel elemanlarıdır. Şekil 2.
Yüzde Şişme ve Pembeleşme Hastalık Habercisi
Peteşi ve ekimoz morluk Şekil 3a. Ağız içi kanama Şekil 3b.
Yıldızlar Kör noktalar Auralar ayrıca yüzün bir kısmında veya kolda uyuşmaya neden olabildiği gibi konuşma güçlüğüne de neden olabilir. Bununla birlikte felç semptomlarının, migren semptomları olduğu sanılabilir. Dolayısıyla bu semptomlardan biri yaşandığında, acilen tıbbî müdahaleye başvurulmalıdır. Migren, genetik olabildiği gibi sinir sistemi sorunlarıyla da ilgili olabilir.
Dudak iç kısmında kanama Trombositler, kanamanın durdurulmasında rol oynarlar. Kanama bölgelerinde birbirlerine yapışarak bir tıkaç oluştururlar. Normalde kan sayımında İTP hastalığında trombosit sayısı Trombosit sayısı azaldığında birbirlerine yapışmaları ve yeterli bir tıkaç oluşturmaları zorlaşır, buna bağlı olarak özellikle darbelerden sonra kanamalar uzun sürer.
Kanamalar aşağıdaki şekillerde olabilir: 1.
Hastaların yüksek tansiyon döküntüsü deri içine kanama sonucu kırmızı-mor renkte döküntüler olur. Bazen ağız içinde kanama veya burun kanaması görülebilir. Kadınlarda adet kanamaları uzayabilir veya yüksek tansiyon döküntüsü miktarı artabilir. Daha nadiren idrardan kan gelmesi idrar renginde pembeleşme veya çay rengi idrarmide kanaması kahve telvesi şeklinde kusma veya siyah renkli dışkılamabarsak kanaması siyah veya vişne çürüğü renginde dışkılama görülebilir.
Çok nadiren hayatı tehdit eden beyin kanaması olabilir. Trombosit sayısı ne kadar düşükse, kanama riski o kadar fazla olmaktadır. Bağışıklık sistemimiz yabancı organizmaları bakteriler, virüsler, kanser hücreleri ve benzeri tanır, antikor denen maddeler ile işaretler ve çöpçü hücreler tarafından işaretlenmiş hücreler yok edilir. Genellikle çocuklarda görülen İTP kısa sürelidir.
Türk Hematoloji Derneği
Oysa erişkin hastalarda kronik uzun süreli olma eğilimindedir. Bazen İTP başka hastalıkların seyrinde sistemik lupus eritematozus, bazı kanserler, bağışıklık bozuklukları, enfeksiyonlar veya bazı ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Hastalığınızla ilgili öykü, fizik muayene bulguları, kan sayımı ve periferik kan yaymasının incelenmesi ile İTP ön tanısı konulabilir.
Kesin tanı için trombositopeni yapan diğer hastalıkların olmadığının gösterilmesi gerekir. Bu amaçla hekiminizin gerekli gördüğü durumlarda bazı biyokimyasal testler, viral enfeksiyon yüksek tansiyon döküntüsü, kemik iliği incelemesi ve batın ultrasonografisi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Tedavi kararı verirken kanama bulguları, periferik kan yayması ve trombosit sayısı beraber değerlendirilir. Bazı hastalarda tek kürlük ilaç tedavisi ile kalıcı düzelme sağlanırken bazı hastalarda trombosit sayısı tekrar düşebilir ve ek tedavilere ihtiyacı olabilir.
Tedavinin amacı hastalığı tamamıyla iyileştirmek değil, trombosit sayısını kanama için risk oluşturmayacak güvenli bir seviyeye yükseltmektir. Uygulanan tedaviler genel olarak bağışıklık sisteminin geçici olarak baskılanmasını sağlayarak trombositlere karşı antikor gelişiminin engellenmesi ve dalakta trombositlerin parçalanmasının durdurulmasını sağlayarak etki eder. Bu amaçla kortikosteroid ilaçlar kortizonIVIG, anti-D ve hayatı tehdit eden kanamalarda trombosit süspansiyonu kullanılabilir.
Bu ilaçlarla kalıcı bir etki elde edilemezse trombositlerin başlıca parçalandığı organ olan dalağın çıkartılması splenektomi gündeme gelebilir veya bağışıklık sistemini geçici baskılayan diğer ilaçlar ve kemik iliğinde trombosit üretimini artıran ilaçlar kullanılabilir.
Hangi tedavi seçeneğinin uygulanacağına hastanın klinik durumu ve ek hastalıklarına göre karar verilir. Çocukluk çağında görülen İTP genelde ilk bir yıl içinde iyileşir.
Ancak bazı çocuklar ve erişkin hastaların çoğunda iyileşemeyebilir. Kortikosteroidler: İştahı arttırır ve vücutta su ve tuz tutulmasına neden olur. Kilo artışı, özellikle yüzde şişme, kızarma, gövdede yağ toplanması, kollarda ve bacaklarda incelme yapabilir. Bu nedenle kortikosteroid kullanırken, diyete dikkat edilmeli, fazla şekerli ve tuzlu yenmemelidir.
Özellikle daha önceden şeker hastalığı diyabet olan kişilerin bu durumu doktoruna bildirmesi gerekmektedir. Bazen bilinen şeker hastalığı olmayan kişilerde de kan şekerinde aşırı yükselmeye neden olabilir. Eğer çok su içme, çok idrara çıkma ve halsizlik yakınmaları başlarsa mutlaka doktorunuza başvurunuz. Kortikosteroidler su ve tuz tutucu etkileri nedeniyle kan basıncını yükseltebilirler hipertansiyontansiyonu yüksek olan kişilerde tansiyon ilacına rağmen dengesizlik olabilir. Kortikosteroid kullanırken mutlaka kan basıncınızı kontrol ettiriniz ve yüksekse doktorunuza bildiriniz.
Lupus Nedir? Lupus Belirtileri Ve Tipleri Nelerdir?
Kortikosteroidler ayrıca deride incelme, kızarma, karında mor çatlaklar, sivilceler, kadınlarda kıllanma ve adet düzensizlikleri yapabilir; seyrek olarak kemik başı aseptik nekrozu gelişebilir. Enfeksiyonlara, özellikle mantar enfeksiyonlarına eğilim artar.
- İlaç Alerjileri | Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği
- İlaçlara bağlı belirtilerin bir çoğu bağışıklık sistemimizin gelişiminde yer almadığı öngörülebilir reaksiyonlardır.
- Hastalık hipertansiyonu hakkında bilgi
- Kapak kartı koleksiyonu
- Sistemik lupus eritamatozus SLE özellikle deri, eklemler, kan, böbrekler ve merkezi sinir sistemi olmak üzere vücudun farklı organlarını etkileyebilen kronik, otoimmün bir hastalıktır.
Bazı hastalarda psikolojik problemler depresyon veya mani görülebilir. Kortikosteroidlerin yan etkileri genellikle dozu ve kullanma süresi ile ilişkilidir. Uzun süreli kullanımlarda kemik erimesi, gözde katarakt, glokom gibi yan etkiler oluşabilir. Çocuklarda tüm bu yan etkilere ek olarak büyümede gerilik veya yüksek tansiyon döküntüsü görülebilir.
Bu nedenle özellikle kronik İTP hastalarında uzun süre yüksek doz kullanılmamaya çalışılır. Virüs bulaşmasını engellemek için çeşitli işlemlerden geçirilir, bu nedenle güvenli olduğu kabul edilmektedir.
Kırıklık, baş ağrısı, ateş, bulantı, titreme, çok nadiren ciddi ilaç reaksiyonları anafilaksi ve böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Bu nedenle mutlaka hastanede doktor kontrolünde uygulanırlar.
IVIG tedavisi alırken sıvı alımınızı artırmanız ve susuz kalmamanız önerilir. Anti-D Anti-Rh : Kan grubu Rh pozitif olan hastalarda kullanılabilir, ancak kansızlığa neden olabilir.
Rituksimab: Bağışıklık sistemini geçici olarak baskılayabilir. Veriliş sırasında hafif cilt döküntüsü, ateş, diş ipi kalp sağlığını iyileştirir hayatı tehdit eden allerjik reaksiyonlar anafilaksi sebep olabilir. Çok nadiren nörolojik yan etkileri olabilir.
Hastanede doktor gözetimi altında verilir. Dalağın ameliyatla çıkarılmasıdır. Splenektomi önemli bir cerrahi girişim olmakla beraber, günümüzde güvenli bir biçimde yapılabilmektedir. Gebelerde zorunlu olmadıkça uygulanmaz.
Genellikle başlangıç tedavisine cevap vermeyen, kronik hastalığı 12 aydan uzun süren kişilerde uygulanır. Dalak kapsüllü mikroplara karşı vücudumuzu koruduğu için, dalağın çıkarılması bazı mikroplara karşı savunmasız kalmamıza neden olabilir. Bu nedenle splenektomi ameliyatından önce mutlaka pnömokok, hemofilus influenza tip B ve meningokok aşıları yapılır. Bu aşıların her 5 yılda bir tekrarlanması önerilir.
Hayır, kesinlikle bulaşıcı değildir. Gebelikte İTP hastalığı olanlarda, bebeğe bir miktar antikor geçebilir, ancak yapılan çalışmalarda çocukta genellikle bir problem oluşmadığı gösterilmiştir.
Geçici bir trombosit düşüklüğü olan bebekler kısa zamanda düzelmektedir.
Tüm dünyada yaklaşık milyon, ülkemizde ise milyon kişinin çeşitli evrelerde böbrek hastalığının olduğu bilinmektedir.
Doğumdan önce takip eden doktorunuza İTP hastası olduğunuzu bildirmeyi unutmayınız. İTP hastalığı başka hastalıklara yakalanmanızı kolaylaştırmaz.
Ancak hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar vücudun direncini etkileyebilir.
Tiroid Hastalıkları ve Tiroid Nodülleri
Kullandığınız ilaçların yan etkileri konusunda doktorunuzdan bilgi isteyiniz. Seyrek olarak İTP tanısı almış hastalarda zamanla başka romatizmal hastalıklar ortaya çıkabilir. İTP hastalığının kendisi hayatınızı kısaltmaz. Ancak kontrolsüz diyabet, hipertansiyon, ülser, kalp hastalığı gibi durumların bulunması ve splenektomi ameliyatı sırasında oluşabilecek sorunlar hayatı tehdit eden durumların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Splenektomi öncesi aşıları tam yapılan, gerekli korunma işlemleri tamamlanan ve diğer hastalıkları kontrol altında olan kişilerde genellikle güvenli bir şekilde splenektomi gerçekleştirilir.
Hipertansiyon Böbrek Hastalığı için Önemli Neden
Eğer trombosit sayınız normalden düşük ise aşağıdaki durumlarda dikkat etmelisiniz: 1. Ağrı kesici ilaç kullanımı: Herhangi bir nedenle ağrı kesici kullanmanız gerektiğinde doktorunuza başvurunuz. Aspirin ve pek çok ağrı kesici ilaç trombositlerin fonksiyonlarını bozar ve tehlikeli kanamalara neden olabilir. Özellikle aspirin içeren ilaçların alınması çok zararlıdır.
Asetaminofen veya parasetamol grubu ilaçlar Minoset, Parol, Tylol ve benzeri kullanılabilir. Diş tedavisi: Dişlerin yumuşak diş fırçası ile mümkün olduğunca yüksek tansiyon döküntüsü olarak fırçalanması ve ağız hijyenine dikkat edilmesi önerilir. Dolgu, diş çekimi, diş taşı temizliği gibi işlemlerde aşırı kanama olabilir, mutlaka doktorunuza danışınız.
- Yüksek Rakımlara Çıkıldıkça Risk Artıyor! Yüksek Tansiyona Dikkat | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
- Hayvan tüyleri Bazı besinler süt, yumurta, fıstık, balık, buğday, soya gibi… Astımlı kişilerde ise solunum yolu enfeksiyonlarının astım ataklarını tetiklediği bilinmektedir.
- Yüksek tansiyon ve manyetik bilezik
- Yüksek tansiyon için ilaç yaz
- Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Yüzde Şişme ve Pembeleşme Hastalık Habercisi Stres hormonu olarak bilinen kortizol hormonunun vücutta aşırı yükselmesi, Cushing sendromuna neden olabiliyor.
Enfeksiyonlardan korunma: Bulaşıcı hastalığı olan kişiler ile yakın temastan kaçınınız. Viral enfeksiyonlar trombosit değerlerinizde düşmeye yol açabilir. Cerrahi girişim: Herhangi bir cerrahi girişim yapılması gerekirse doktorunuza İTP hastası olduğunuzu mutlaka belirtiniz.