Ulusal Ruh Sağlığı Komitesinin kalbi
İçerik
Çocuğun istismara uğradığının düşünüldüğü durumlarda en yakın sağlık merkezine başvurulur. Depresyon İnsanlar üzülebilir ya da sevinebilir. Duygularımız yaşamın doğal bir parçasıdır.
İçindekiler
Depresyon; duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendini gösterir. Depresyonun en dikkat çekici belirtisi çökkün ruh halidir. Depresyondaki kişi genellikle mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Kendini hüzünlü ve yalnız hisseder.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri – Ankara Üniversitesi
Kendisine ve çevresine olan ilgisi azalmaya başlar. Ortada hiçbir belirgin sebep yokken ağlayabilir. Yoğun suçluluk duyguları ortaya çıkabilir. Bazen bu çökkün ruh haline gerginlik, huzursuzluk, aşırı evhamlanma ve şüphecilik gibi belirtiler eşlik edebilir. Kişi zaman zaman hırçın hatta çok öfkeli olabilir. Ağlayamaz, öfkelenemez ve kimseye karşı yakınlık hissedemez. Sözü edilen bu duyguların şiddetinde değişiklikler ortaya çıkabilir. Bazen kişi kendini daha neşeli ve canlı hissedebilir.
Ancak genel olarak olumsuz duygular daha belirgindir. Depresyon zihinsel faaliyetlerde de değişikliklere yol açar. En sık görülen belirtiler dikkatini toplayamama ve unutkanlıktır.
Program, politika ve kaynak geliştirme Araştırma ve değerlendirme Psikiyatrik sosyal hizmet uzmanları, hastaların psikososyal değerlendirmelerini yaparlar ve tıbbi ekip üyeleriyle hasta ve aile iletişimini geliştirmek için çalışırlar ve hastaları mümkün olan en iyi bakımla güvenceye almak ve aktif ortak olmak için ekip içinde profesyoneller arası samimiyet sağlarlar. Gereksinime bağlı olarak, sosyal hizmet uzmanları sıklıkla hastalık eğitimi, danışmanlık ve psikoterapi ile uğraşırlar. Tüm alanlarda, aileye ve topluma dikkatli bir şekilde geçişi kolaylaştırmak için bakım sonrası süreç için çok önemlidirler. Dix bir sosyal hizmet uzmanı değildi; mesleği yılında ölümüne kadar kurulmadı. Ancak, hayatı ve eserleri erken psikiyatri sosyal hizmet uzmanları tarafından benimsendi ve 'de New York hastane sistemindeki ilk psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı olan Elizabeth Horton ile birlikte psikiyatrik sosyal hizmetin öncülerinden biri olarak kabul edilir.
Düşüncelerde önemli değişiklikler olur. Kişi kendine, çevreye ve geleceğe olumsuz bir gözle bakmaya başlar. Herkese yük olduğunu düşünür, görev ve sorumluluklarını yerine getiremediğini düşünerek suçluluk hisseder. Olayların olumsuz yönlerini abartır, gelecekte de hiçbir şeyin düzelmeyeceğine inanır. Depresyonun davranışlardaki etkisi, enerji azalmasına bağlı olarak hareketlerde yavaşlama şeklinde olabilir.
Günlük işler bile altından kalkılamayacak görevler gibi görünür. Bu nedenle işler ya hiç yapılmaz ya da yapılması için çok fazla zaman ve çaba harcanır. Kişi genellikle yalnız kalmak ister.
Sosyal ilişkilerden kaçınır. Diğer ilgilerde olduğu gibi cinsel ilgi ve isteğinde de azalma olur. Depresyonda bu belirtilere ek olarak, bazı bedensel belirtiler de ortaya çıkabilir. Baş ağrısı veya bedenin değişik yerlerinde ağrılar, iştah azalması ve buna bağlı olarak kilo kaybı ya da aşırı yeme eğilimi ortaya çıkabilir.
Mide, bağırsak sistemiyle ilgili şikayetler olabilir. Sık görülen belirtilerden biri de uykuyla ilgili sorunlardır. Uykuya dalamama, gece boyunca uykunun sık sık bölünmesi ya da sabah çok erken saatlerde uyanma şeklinde sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı kişilerde aşırı uyku eğilimi görülebilir, ancak kişi çok fazla uyumasına rağmen dinç ve dinlenmiş olarak uyanamaz.
Sözü edilen belirtilerin Ulusal Ruh Sağlığı Komitesinin kalbi, herkeste ortaya çıkması gerekmez; bazen depresyon kendini sadece birkaç belirtiyle gösterebilir.
Ayrıca belirtiler hafif, orta veya şiddetli olabilir ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Psikiyatrik hastalıklar arasında en fazla kayba neden olan hastalık depresyondur. Eğer; Kendinizi boşlukta ya da üzgün hissediyorsanız, Hayattan zevk almıyorsanız, İştahınız azaldı ya da arttıysa, Uykunuz azaldı ya da arttıysa, Huzursuz ya da durgunsanız, Kendinizi değersiz ya da suçlu hissediyorsanız, Konsantrasyon güçlüğü ya da kararsızlık çekiyorsanız, Aklınıza sık sık ölüm ya da intihar fikirleri geliyorsa Son 15 gündür bu belirtilerin çoğundan şikayetçi iseniz bu durumda aile hekiminize ya da bir psikiyatri polikliniğine başvurmanızı öneririz.
Kişiler çok farklı sebeplerle depresyona girebilirler. Bazen bu sebepler; bir yakınının kaybı, ayrılık, iş kaybı gibi belirgindir. Bazı durumlarda ise belirgin bir sebep yoktur. Neler Tetikleyebilir? Depresyon tek bir nedene bağlı değildir. Yaşanan olaylar, kişilik yapısı ve Ulusal Ruh Sağlığı Komitesinin kalbi eşlik eden beyindeki değişiklikler beraberce depresyona neden olduğuna inanılan üç ana etkeni oluşturur.
Birçok kişide sıkıntı verici olaylar, olumsuz düşünme biçimi alkol, çeşitli ilaçlar ve kimi bedensel vb. Bunlarla birlikte kalp sağlığı için sebzeleri sıkmak olarak aileden depresyona çok yatkın olan bazı insanlarda açık bir tetikleyici etken bulunmadan da depresyon ortaya çıkabilir.
Bugün için daha çok kabul edilen yapısal olarak veya kişilik özellikleri açısından depresyon geçirmeye daha yatkın olan bireylerde bu tür yaşam olaylarının tetiklemesiyle depresyonun ortaya çıkabildiğidir. Depresyonun Kısır Döngüsü Depresyonun belirtileri kişinin hayatında, davranışlarında büyük değişiklikler oluşturabilir. Bu değişiklikler kişinin belirtilerini daha da tetikleyebilir.
Örneğin Ulusal Ruh Sağlığı Komitesinin kalbi ve enerji eksikliği kişinin aktivitelerini azaltmasına, günlük görev ve sorumluluklarını ihmal etmesine neden olur. Sevdiği aktiviteleri yapmayı bırakan kişi, arkadaşları ile vakit geçirmeyi, dışarı çıkmayı da bırakır.
Bunların sonucunda kişi aşağıdaki şekildeki gibi depresyonun kısır döngüsüne girer: Kişi aktiviteleri azalttığı zaman, motivasyonu da azalacak, kendisini ümitsiz hissedecektir.
Hiçbir aktivitede bulunmaması iyi şeyler yaşamasına olumlu şeyler hissetmesine engel olacaktır. Benzer şekilde ev ve iş yerinde sorumluluklarını ihmale başladığında, yapacağı işlerin yığılmaya başlaması kendisini suçlu ve başarısız olarak değerlendirmesine neden olacaktır.
0-6 Yaş Çocuğun Psikososyal Gelişimini Destekleme Programı
Bu durum da depresyonu daha da kötüleştirecektir. Depresyonla Nasıl Başa Çıkılabilir?
Depresyondan kurtulmak için yapılacak ilk şey günlük faaliyetleri arttırmaktır: Günlük faaliyetleri arttırmak daha aktif olmak, bir şeylerle uğraşmak, acı veren düşünceleri kişinin zihninden uzaklaştırmasına yardımcı olur, Kişi daha aktif olmaya başladıkça, daha fazlasını da yapabileceğini görecektir, Aynı zamanda daha açık ve berrak düşünmeye başlayacaktır.
Zamanı daha iyi kullanabilmek için yapılması planlanan işleri kaydetmek yararlıdır: Plan yapmak karasızlığı ortadan kaldırır, Plan yapmak işlere yeniden hakim olmayı hissettirir. Hiç kimse her zaman iyi davranamaz ve her zaman neşeli olamaz. Olumlu özelliklere sahip olmaya çalışılabilir, fakat olamayınca kişi kendisini cezalandırmamalıdır.
Abartma: İkinci bir düşünce hatası abartmadır. Depresyondayken, özellikle olumsuz olaylar daha da abartılır.
Bazen günlük olaylar bile üstesinden gelinemeyecek zorluklar olarak görülebilir. Olaylar felakete dönüştürülmeden önce, düşünüldüğü kadar kötü olup olmadığını değerlendirmeye gayret edilmelidir. Bazı şeylerin kötüye gittiğini fark etmek, her şeyin kötü olduğu anlamına gelmez. Her insanın olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Böyle olumsuz sıfatlardan uzak durulmalıdır, çünkü çoğunlukla gerçeği yansıtmazlar ve insanın kendisini kötü hissetmesine yol açarlar.
Örneğin; pikniğe gitmeyi düşünen ve yağmur yağdığında bunun kendi uğursuzluğundan kaynaklandığını düşünen insanlar gibi.
Bipolar Duygulanım Bozukluğu
Oysa hiç kimse bütün olumsuz olayları yönlendirebilecek kadar güçlü değildir. İnsanların kendilerindeki düşünce hatalarını bulmaya çalışmaları ve bunların yerine gerçekçi, yeni, olumlu düşünceler koymaya gayret etmeleri depresyonla başa çıkmada faydalı olacaktır.
Depresyon Nasıl Tedavi Edilir? Depresyon çeşitli şekillerde tedavi edilebilir. Psikoterapi daima faydalıdır ama bazı tip depresyonlar için tek başına yeterli değildir; ilaç tedavisine de ihtiyaç duyulur.
Her iki tedavinin beraber uygulandığı durumlarda ilaç tedavisi tek başına psikoterapi uygulanmasına göre depresyonun daha çabuk iyileşmesini sağlar.
Hafif ve orta şiddetli depresyonda bu konuda yetkin kişilerce uygulanan bilişsel davranışçı terapiyle ilaç etkisine yakın oranda başarı elde edilebilir. Ancak tek başına terapi uygulandığı durumlarda ilk haftalarda daha sık görüşme yapmak gerekebilir. Gerek psikoterapi gerekse de ilaç tedavisiyle elde edilen olumlu oranlar bu terapilerin düzenli ve uygun koşullarda uygulanmasıyla sağlanır.
Psikolojik Rahatsızlık Yaşayan İnsanların Ortak 5 Özelliği
Depresyon tedavisi için kullanılan antidepresan grubu ilaçlar kan basıncı değerinin yorumlanması yapmaz. Bu ilaçlar başlanırken veya bırakılırken doktor önerisiyle hareket edilmesi gerekir.
Depresyon belirtilerinde düzelme genellikle haftada başlar. Bununla birlikte ilaçtan tam olarak faydalanma zamanı 8 haftaya Ulusal Ruh Sağlığı Komitesinin kalbi uzayabilir. Genel olarak eğer ilk defa depresyon tedavisi alıyorsanız düzelmeden sonra ilaç tedavisi aya kadar sürdürülür.
Eğer birden fazla depresyon atağı geçirmişseniz o zaman ilaç tedavisi daha uzun süre verilebilir. İlaç alırken birtakım yan etkiler hissedersiniz. Çoğu zaman bunlar hafif ve gün içinde kaybolan yan etkilerdir. Eğer sizde bir yan etki yaşarsanız bunu tedaviyi öneren doktorunuzla konuşmanız uygun olur.
İlacı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmanız çok önemlidir. İlacı gün atlamadan düzenli kullanmanız, ilaç alırken alkol kullanmamanız, doktorunuza başvurmadan ilacı azaltmamanız ve kesmemeniz gerekir.
Depresyonu Olan Tanıdıklarınıza Yardım Etmek Depresyon tedavisinde aile ve yakınların tedaviye katılımı önemlidir. Depresyon bir kuruntu değil hastalıktır ve mümkün olduğu kadar erken tedavi edilmeli, bu konuda uzmana başvurulmalıdır.
Ruh sağlığı - Vikipedi
Bu açıdan bakıldığında depresyonu olan yakınlarımıza yardım için yapabileceklerimiz: Konuşmak ve dinlemek, nasıl hissettiğinin sorulması ancak zorlanmaması, bu diyalogların hafif ve rahatlatıcı olması, ihtiyaç duyduklarına konuşabileceklerini bilmeleri, Depresyon belirtileri ve olası tedaviler konusunda bilgi edinmek, Tedavi planlarının devam ettirilmesinde destek olmak, ilaçların takibi, İntihar düşüncelerine karşı takipte olmak, gerçekten bunu yapmayacağını düşünseniz bile düşünceleri ciddiye almak, Günlük olaylarla ilgili yardımda bulunmak, temel bakım konularında yemek, temizlik gibi destekleyici olmak, Depresif olmadığı zamanlarda yapılan aktivitelerin spor, hobiler gibi devamı için destek olmak.
İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu Bipolar Affektif Bozukluk Dünyada her 50 kişiden birini etkileyen bu bozukluk, sıklıkla duygudurumunda aşırı yükselmelerden çöküşlere ve yine yükselmelere dönüşen ve çoğu zaman aralarda normal duygudurum dönemleri bulunan dalgalanmalarla kendini gösterir. Tablo kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Hayat boyunca en az 1 kere manik atak geçirmek şartıyla değişik sayılarda ve değişik tiplerde duygudurum ataklarıyla depresif, manik veya karma ataklar seyreden bir bozukluktur.
Ataklar arasında hastada genellikle tam bir iyilik hali vardır. Atakların ne zaman ve ne şekilde geleceğini önceden kestirmek mümkün değildir.
Bazen yıllar sonra ikinci bir atak görülebileceği gibi bazen de aynı yıl içinde birkaç atak ortaya çıkabilir. Bazı hastalar hayat boyu sadece manik ataklar geçirirken, başka bazı hastalar birkaç manik atakla beraber daha fazla sayıda depresif ataklar veya tüm atak tiplerinden geçirebilirler. Bipolar Bozukluğa Ne Sebep Olur? Şeker veya kalp hastalığı gibi tıbbi bir hastalık olan ve kişinin beynini, dolayısıyla da duygudurumunu etkileyen bipolar bozukluğun sebebi kesin olarak bilinmemektedir.
Ancak araştırmalar, beyinde duygudurumun normal düzeyde kalmasını etkileyen bazı anormallikler olduğunu göstermiştir.
Fakat yine de, bu hastalığa sahip bireylerin çocuklarında hangi oranda görüleceği bilinmemektedir. Manik ataklar Manik ataklar; kişinin içinde bulunduğu duruma bağlı olmayan aşırı neşeli, taşkın, yükselmiş bir duygudurumun kliniğe hakim olduğu sendromlardır.
İki uçlu duygudurum bozukluğunda Bipolar affektif bozukluk tekrarlayan ataklar halinde ortaya çıkarlar. Temel belirti; olağandışı ve aşırı neşe, coşku, çabuk tepki verme, dışa vuran duygularda abartılı artışın varlığıdır.
En az bir hafta süre ile devam ader ve kişinin günlük yaşamını aksatacak düzeydedir.